Evet, son yazımızı şöyle bitirmiştik: Sonra biri, FETÖ elebaşı, çıktı, bu en yüksek payeyi, en saygın sıfatı, en kadim ünvanı beğenmedi, kendi şanına(!) yeterli görmedi, kendini daha da, daha da yüceltmek istedi ve güya hocadan daha ulvî bir kavram kullandı şahsı için: hocaefendi, hatta muhterem hocaefendi!..
Ne demek hocaefendi, yüzlerce yıl en saygın isimler için kullandığımız hoca kavramı neyinize yetmedi? Belki de bilinçli bir biçimde kendilerini uhrevî göstermek için bu yolu seçtiler. Rüyalarla, cezbelerle Peygamber ile, Allah ile seanslar düzenleyen bir meczup elbet sıradan bir insan olamaz, sıradan bir hoca olamazdı. O zaman ona ulvî bir sıfat yakıştırmak gerekirdi: muhterem hocaefendi.
Şahsım ve aynı fikriyatı paylaştığım dostlarım, hiç kimse için, hiçbir zaman hocaefendi tabirini kullanmadı, kullanmaz da. Ancak ne yazık ki rical-ı devletin kahir ekseriyeti, iş ve siyaset dünyasının pek çoğu hocaefendinin (!) ağlama seanslarına ram oldu, Türkçe olimpiyatlarında arz-ı endam etti.
Çok şükür o günler geride kaldı. Artık bir meczup için, terörist bir şebekenin elebaşı için bırakın hocaefendiyi, hoca sıfatını bile kullanan yok.
Tam da bu noktada bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Geçen gün bir cemaat liderinin konferans afişini gördüm. Afişteki “Muhterem… Hocaefendi” ibaresi dikkatimi çekti. Daha önce de söz konusu hoca için benzer afişleri görmüş, müntesiplerinin konuşmalarında hep hocaefendi ifadesini kullandıklarına şahit olmuştum. Yine ülkemizdeki birkaç hoca için de bu ifadenin kullanıldığını siz de duymuşsunuzdur.
Hüsnüzanla farklı camiaların liderlerinin hocaefendi kavramını kendilerinin dillendirmediklerini, ama şeyh uçmaz, mürit uçurur misali camia mensuplarının bu ifadeyi kullandıklarını düşünelim. Ancak kanaatimce bu hiç de iyi bir fikir değil. Günümüzdeki hocalardan elbette ki çok çok daha değerli olan Hz. Ebubekir, Ömer, Osman, Ali gibi seçkin sahabeler için bile “sayın, saygıdeğer” anlamında “hazret” sıfatını kullanmayı yeterli görürken zamanımızın âlimlerini ve dahi her türlü insanı aşırı biçimde yüceltmek doğru olmasa gerek.
Hoca payesi günümüzdeki en büyük hocaya da, şeyhe de, lidere de yeter. Bununla yetinmeyip birilerinin kendilerini muhterem hocaefendi, muhterem şeyhefendi şeklinde ululaması, yüceltmesi çok sakıncalı bir durum gibi geliyor bana. Hele hele saygıdeğer hocalarım değil de müntesipleri bunu yapıyorsa bu, çok daha vahim bir durum. Kraldan fazla kralcı, hocadan fazla hocacı olmanın bir anlamı yok.
Hocaefendi kavramını kullanmak bilerek veya bilmeyerek bir insanı aşırı biçimde yüceltmek anlamına gelir. O insanı, maazallah, masumiyet seviyesine çıkarmak tehlikesine yol açar. Bu sıkıntıyı bariz bir şekilde yaşamadık mı? Baksanıza 15 Temmuz’da yaşananlar gün gibi ortadayken FETÖ mensuplarının bir kısmı, hâlâ körü körüne muhterem hocaefendilerine(!) inanmaya devam etmiyorlar mı?
Oysaki bizim İslamî kültürümüzde körü körüne itaat, yanlışta itaat yoktur. İmam Şafii, “Denizde yürüdüğümü, gökyüzünde uçtuğumu görseniz bile İslam’a aykırı bir şey söylersem bana uymayın.” düşüncesindedir. Günümüzde de camiaların hocalarından da, mensuplarından da beklediğimiz bu doğru ve ilkeli duruştur. Fark ettiğiniz gibi sade bir biçimde İmam Şafii, İmam Hanefi, İmam Cafer deniyor, o zaman günümüzün hoca/imam/şeyh/liderlerini aşırı bir biçimde yüceltmenin ne anlamı var?
İlle de hocaefendi kavramını kullanmaya devam edeceğiz diyenlere tavsiyem Google Hocayı ziyaret edip hocaefendi kelimesini bir aratmaları. Bakın bakalım, arama motoru size kimi gösteriyor ve bugünkü akıbeti ne durumda?