FARKLILIKLARLA VAR OLMAK
Yaşam tek düze boyuta indirgenmemeli, hayatın içinde doğumundan ölümüne kadar yol alan insan tek boyutlu düşünmeye mahkum edilmemelidir.Tabiat tüm boyutlarıyla farklılıkları nasıl barındırıyorsa insanda yaşadığı toplumda farklılıklara kapısını açık bırakmalıdır.Nasıl ki mevsimler madalyonun iki yüzü var diyorsak yaşadığımız hayatında birden çok yüzü var.Bu çok boyutlu hayatın için de insana tek düze bir hayatı dayatmak zaten insanın fıtratına da aykırı bir durumdur.Allah İnsanı sorgulama ve farklı düşünme yeteneği ile yaratmıştır.İnsanın bu özelliklerini dumura uğratmak ve yok etmeye çalışmak insan yapılan en büyük zulümlerden birisidir.Farklılık tabiatın kendi doğasında olan bir olgudur.Nasıl ki mevsimler tabiata kendi farklılıklarını aşılayarak tabiatı farklı boyutlarda etkiliyorsa, insanda farklı düşünce ve kültürel değerleri kendi bünyesinde taşır.
Renklerin bile bir dili vardır kişiye her renk farklı hitap eder.Siyahın,beyazın .morun,mavinin ve daha birçok rengin insanda uyandırdığı etki başkadır.
Allah Hz Adem’in farklılığını vurgulamak için ona diğer varlıklara vermediği özellikleri bahşetmiş ve meleklerin insandaki bu faklılığı kabulünü yaptığı imtihanla sağlamıştır.Oysa günümüz toplumlarında ve tarihte insanın bu özelliğini yok sayarak insanı kendi düşünce dünyalarında boğmak isteyen bir çok yapı olmuştur.Bu yapın bir devlet veya toplumun her hangi bir kesimini oluşturan bir camiada olabilir.İnsana sorgulama ve eleştirel bakış açısı sunmayan her düşünce hangi kılıf içinde olusa olsun insanı edilgen kılar,insanın toplum içindeki ve tarihteki sorumluluğuna ciddi anlamda darbe vurur.İnsanın kendisini tanımasını önüne perde çeker ve insanı kendine yabancılaştırır.Farklılıklara tahammül etmeyen kişi ve gruplar bencilliğide bünyesinde barındırır.
İnsanlar bir müziği meydana getirirken bile farklı notaları uyumlu hale getiriyorlar.Bir ressam bir resmi yaparken bir çok rengi bir araya getirerek resmini tamamlıyor.
Tarihten günümüze kadar insan yaşadığı toplumda gelenek,töre,din,ideoloji,devlet,millet gibi etkenler kullanılarak çeşitli kategorilere ayrılarak farklı düşünme ve eleştirel yaklaşımdan mahrum bırakılmış,çeşitli korkularla bazı güçlerin tahakkümü altına girmiştir.Oysa Allah insanları yeryüzünde özgür bir birey olarak yaratmış birbirlerinin farkında olamalarını ve de birbirlerinin farklılığını tanımaları ve saygı göstermelerini istemektedir.
Farklılıklarımız birimizin diğerine tahakkümünü doğurmaktan öte insanlar arasında barışın,huzurun,mutluluğun,fedekarlığın ve birbirimizi anlayarak yaşamanın nüvesi olmalıdır.
Bu anlayış insan soyunu tarihsel düzlemde daha ileriye götürür olgunlaştırır,insanı kedisiyle ve toplumla barışık olmasını sağlar.